23 Temmuz 2011 Cumartesi

AMELİE ( hadi koş, hayatı yakala bir yerinden )




    Fransız sineması diyince akan sular durur bende,en sıkıcı konuyu bile süsleyerek servis ederler,bittiginde karar veririm  cünkü elim kapatmaya gitmez.Bu filmi izlemeyen yoktur diye düşünüyorum,büyük,küçük,genç,yaşlı...(aynı anlam içerigi ama caktırmıyoruz devam)Amelie benim vize- final günlerim(,repliklerini ezberlemişimdir),müzikleri  telefonumun zil sesi,yönetmeni hayatımın adamıdırBazı filmler vardır biter ama yazılarını bile kapatmak istemezsınız işte adı Amelie,defalarca defalarca son saniyeye bile deger  vermişimdir.Özgür dünya'nın içerisinde kendi dünyasını kuran,kimilerine garip gelir  ama kendine haz tutkuları olan,şirin,sımsıcak sarı,yeşil ve mor tonların ağır bastığı bir öykünün içerisinde buluruz.Hiçbirimiz öyle masalsı bir dünya'da yaşamıyoruz,hepimiz kendi masalımızın kahramanıyız.Kimine gerçekçi gelir kendini bulur ,kimine masalsı gelir,izler ve biter. Filmin konusunu anlatmak adetim değildir sadece Keşke bizlerde bırakın insanları kendi dünya'mıza yönelip küçücük değişikler yapabilsek.O zaman kimse kimsenin mutluluğu peşinde koşturmaz,mutluluk ortak dil olur.'' insan kendisi için birsey yapamadığında başkalarını mutlu ederek mutlu olucağını sanır.Oysa bunlar sadece geçici,olması gereken mutluluklardır.Asıl mutluluk senin mutlu olmanla mutlu olucak birinin karşına çıkmasıdır''SOUND''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder